Beceriksiz kart zamparanın tövbesi: Falstaff

Posted by

Tüm dünyada eserleri en çok sahnelenen bestecilerden olan Giuseppe Verdi tarafından bestelenene Falstaff, Arrigo Boito‘nun librettosuyla hazırlanmış bir komik opera eseridir. Verdi’nin yaşamının son dönemlerinde bestelenen ve 9 Şubat 1893 tarihinde La Scala’da ilk kez sahnelenen bu opera, Verdi’nin eserlerinin en önemli komik operası olarak kabul edilir. Falstaff, William Shakespeare‘in The Merry Wives of Windsor ve Henry IV adlı eserlerinden karakterler ve olaylar alır.

Opera, şişman, yaşlı ve neşeli Sir John Falstaff’ın etrafında döner. Falstaff, parasız kalmıştır ve zengin iki kadın olan Alice Ford ve Meg Page’i baştan çıkarmayı planlayarak, onların kocalarından para sızdırmayı ummaktadır. Falstaff, her iki kadına da aynı mektubu gönderir ve bu durum, kadınların kocalarıyla birlikte Falstaff’a bir ders verme planı yapmalarına sebep olur.


Özgecan Gençer (Nannetta), E. Tuğba Tekışık (Mrs. Meg Page), Şebnem Ağrıdağ Kışlalı (Alice Ford) ve Deniz Likos (Mrs. Quickly)

Falstaff, Verdi’nin operaları arasında özel bir yere sahiptir çünkü besteci bu eserle komik opera türünde nadiren rastlanan bir başarıya imza atmıştır. İtalyan operasının bu klasik eseri, mizah ve insanlık hallerini ustaca işleyen librettosu ve müziğiyle dünya çapında popülerliğini korumaktadır.

Eser; insan doğası, toplumsal normlar, aşk ve intikam gibi temaları işler. Verdi’nin tipik trajik tonundan uzak, yaşamın komik ve absürd yönlerine odaklanan Falstaff, Verdi’nin müziği, karakterlerin kişiliklerini ve yaşanan olayların duygusal boyutunu zengin bir şekilde ifade eder.

Librettist Boito’nun orjinal taslakları kaybolmuş olsa da günümüze ulaşmış yazışmalara eserin son halinin ilk tasarlandığı şeklinden çok farklı olmadığını gösterir. En büyük farklardan biri son perdenin aşkları, opera boyunca birçok engelle karşılaşan Nannetta ve Fenton’un evlenmesi ile noktalanması düşünülürken Verdi’nin önerisiyle şan ve orkestra için yazılmış bir fügle* bitmesidir.


Çağrı Köktekin (Dr. Cajus), E. Tuğba Tekışık (Mrs. Meg Page), Özgecan Gençer (Nannetta), Caner Akgün (Ford), Željko Lučić (Sir John Falstaff), Şebnem Ağrıdağ Kışlalı (Alice Ford), Ufuk Toker (Fenton), Deniz Likos (Mrs. Quickly), Erdem Sakarya (Pistola) ve Bahadır Özkoca (Bardolfo)

Giuseppe Verdi kimdir?

Giuseppe Verdi, 19. yüzyılın en ünlü opera bestecilerinden biridir ve İtalyan opera geleneğinin en önemli figürlerinden biri olarak kabul edilir. 1813 yılında İtalya’nın Le Roncole bölgesinde doğmuştur. Verdi’nin müziği, duygusal yoğunluğu ve melodik zenginliği ile tanınır. Operaları genellikle karmaşık karakterler ve dramatik hikayeler içerir.

Verdi’nin en bilinen eserleri arasında “Aida”, “La Traviata”, “Rigoletto” ve “Il Trovatore” bulunmaktadır. Bu eserler, geniş vokal aralıkları, zengin orkestrasyonları ve güçlü dramatik yapılarıyla bilinir. Verdi’nin operaları, döneminin İtalyan toplumunun sosyal ve politik yönlerini de yansıtan eserlerdir.

Verdi, aynı zamanda milliyetçi bir figür olarak da tanınır. Müziği, İtalya’nın birleşme sürecinde (Risorgimento) önemli bir rol oynamış ve İtalyan ulusal kimliğinin pekiştirilmesine katkıda bulunmuştur. 1901 yılında Milano’da hayatını kaybeden Verdi, bugün dahi opera sanatının en büyük isimlerinden biri olarak anılmaktadır.


Arrigo Boito ve Giuseppe Verdi (1892)

Kendi zevki için opera besteledi

Verdi Falstaff’ı geçmiş eserlerinde olduğu gibi sipariş üzerine değil, tam aksine kendi zevki için bestelemeye karar vermişti. Bu konuda “Falstaff’ı bestelerken ne opera evlerini ne de şancıları düşündüm” diyen Verdi, “Falstaff’ı bitirebilecek miyim, bitiremeyecek miyim? Kim bilir! Hiçbir amacım ve hedefim olmadan yazıyorum; sadece günün birkaç saati geçsin diye” ifadelerini kullanır.

Verdi, 1889 yılında başladığı eserin birinci perdesini 1892 yılının Nisan ayında bitirir. Aynı yılın Eylül ayında yayımcısı Casa Ricordi’ye gönderdiği mektupta 1892-93 sezonunda eserin prömiyerini gerçekleştirebileceğiniz yazar.

Verdi’nin bir önceki dünya prömiyerinin üzerinden neredeyse altı yıl geçmişti. 1892 yılının sonlarında halk, Verdi’nin bir opera bestelediğini duyar ve buna büyük bir ilgi gösterir. Falstaff’ın prömiyeri için resmi bilet fiyatları normalden otuz kat fazlaya satılır. O gece Avrupa’nın birçok yerinden gelen sanat eleştirmenleri, aristokratlar, gazeteciler ve sanat camiasının önemli isimleri Edoardo Mascheroni’nin yönetimindeki orkestra eşliğinde izledikleri Falstaff’ı inanılmaz bir coşkuyla karşıladı.


Özgecan Gençer (Nannetta) ve Ufuk Toker (Fenton)

Eser, 1901 yılında uluslararası repertuardan kaldırıldı

Birçok başarılı temsilin ardından opera severler büyük çaplı aryaların ve koro bölümlerinin bulunmamasından dolayı Falstaff’a sırtını döndü. Verdi’nin 1901 yılındaki ölümünün ardından eser, uluslararası repertuardan da kaldırıldı.

1908 yılında ABD’deki Metropolitan Opera’nın müzik direktörlüğüne getirilen ve “tüm zamanların en iyi şefi” olarak anılan Arturo Toscanini, Falstaff’ı programa aldırarak tekrar sahnelenmesini sağladı.

Her yerde olduğu gibi İngiltere’de de repertuardan kaldırılan Falstaff, orkestra şefi ve emprezaryo Sir Thomas Beecham tarafından 1919’da yeniden sahnelenmesi sağlandı.

1921 yılında La Scala’ya geri dönen Toscanini, görevinin sona erdiği 1929 yılına kadar her sezon, Falstaff’ın sahnelenmesini sağladı. Daha sonraları birçok ülkede tekrar sahnelenen eser, günümüzün uluslararası opera repertuarında kalıcı bir yer edinmiştir.

Arrigo Boito kimdir?

Arrigo Boito, İtalyan opera sanatına önemli katkılarda bulunmuş bir besteci ve librettisttir. 1842 yılında Padova’da doğmuş, genç yaşta müzik eğitimine başlamış ve kariyeri boyunca hem besteci hem de yazar olarak tanınmıştır.

Boito, özellikle libretto yazarı olarak büyük bir üne sahiptir. En bilinen işbirliği Giuseppe Verdi ile olmuş, Verdi’nin “Otello” ve “Falstaff” operaları için librettolar yazmıştır. Bu eserler, İtalyan operasında yeni bir yön belirlemiş ve Boito’nun dramatik anlatım yeteneğini göstermiştir.

Boito’nun kendisi de bir opera bestecisi olarak “Mefistofele” adlı eseri ile tanınır. Bu opera, Goethe’nin “Faust” eserine dayanır ve Boito’nun müzikal yeteneğini ve derin edebi anlayışını sergiler. “Mefistofele”, Boito’nun en ünlü eseri olup, özellikle “Prologo in cielo” (Cennette Prolog) sahnesi ile opera repertuarlarında önemli bir yer tutar.

Ayrıca Boito, İtalyan müzik ve sanat dünyasında bir reformcu olarak kabul edilir. Eserlerinde daha derin temaları ve karmaşık karakter yapılarını işlemiş, böylece dönemin opera anlayışını zenginleştirmiştir. Boito, 1918 yılında Milano’da hayatını kaybetmiş ve eserleri, özellikle opera alanında, kalıcı bir etki bırakmıştır.

Dünyaca ünlü Sırp bariton Lučić, AKM’de sahne aldı

İstanbul Devlet Opera ve Balesi (İDOB), Giuseppe Verdi’nin son başyapıtı olan, bir insanlık komedyası olarak nitelenebilecek Falstaff operasını, Atatürk Kültür Merkezi – Türk Telekom Opera Salonu’nda sahneledi.


Željko Lučić (Sir John Falstaff)

Dünyaca ünlü Sırp bariton Željko Lučić, “Sir John Falstaff” rolünde konuk sanatçı olarak opera severlerle buluştu. Metropolitan Opera, Royal Opera House, San Francisco Opera, l’Opéra National de Paris, Teatro alla Scala(La Scala), Oper Frankfurt, Deutsche Oper Berlin, Lyric Opera of Chicago gibi dünyanın önde gelen opera evlerinde sahnelediği performanslarıyla tanınan ve uluslararası alanda birçok ödüle sahip bariton Lučić için Financial Times’da “günümüzün önde gelen Verdi baritonlarından biri” ifadesi kullanılmıştır.

Temsilde; “Sir John Falstaff” rolünde; Željko Lučić; “Ford” rolünde; Caner Akgün; “Fenton” rolünde; Ufuk Toker; “Dr.Cajus” rolünde; Çağrı Köktekin; “Bardolfo” rolünde; Bahadır Özkoca; “Pistola” rolünde; Erdem Sakarya; “Alice Ford” rolünde; Şebnem A.Kışlalı; “Nannetta” rolünde; Özgecan Gençer; “Mrs. Quickly” rolünde; Deniz Likos; “Mrs.Meg Page” rolünde; E.Tuğba Tekışık yer aldı.


Caner Akgün (Ford) ve Željko Lučić (Sir John Falstaff)

İtalyanca seslendirilen eserin rejisörlüğünü Renato Bonajuto üstlenirken, İDOB Orkestrası’nı Tolga Atalay Ün yönetti. Dekor tasarımı Efter Tunç’a, kostüm tasarımı Ayşegül Alev’e, ışık tasarımı ise Yakup Çartık’a ait. Eserin koro şefi ise Paolo Villa.

TIKLAYIN | 2065 kadınla beraber olan zamparanın ölümü: Don Giovanni

TIKLAYIN | Kader Tanrıçası Fortuna’ya: “Meyhanede olduk mu, aldırmayız altımızdaki toprağa!”

TIKLAYIN | Delirmeyi ve ölümü zarif bir biçimde anlatabilir misin ‘Giselle’?

TIKLAYIN | Bestecisini önce öldüren sonra yücelten bir opera: Carmen


*Füg nedir?

Operada “füg” terimi, genellikle “fuga” kelimesinin bir çeşidi olarak kullanılır. “Fuga”, barok dönemde geliştirilmiş karmaşık bir müzikal kompozisyon tekniğidir ve kontrapuntal (çok sesli) bir yapıya sahiptir. Bir fuga, genellikle bir veya birden fazla temanın birbiri ardına farklı sesler (örneğin soprano, alto, tenor, bas) tarafından tekrarlanması ve geliştirilmesiyle oluşur.

Operadaki kullanımı ise, genellikle bu tür bir müzikal formun sahne eseri içinde, karakterler arasında diyalog ya da dramatik bir sahne olarak işlenmesidir. Bu tür kullanımlar, operanın dramatik yapısına derinlik katar ve müzikal anlatımı zenginleştirir. Fuga, müzikal zekanın ve bestecinin kompozisyon yeteneğinin sergilendiği bir alan olarak kabul edilir.

 

 

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir